Sana bir kimsenin ölümünden söz edeceğim
Yaratıcısını gördükten sonra ölen o tanıktan.
Sana o yüreklerden söz edeceğim
Vahiy bulutu hikmet denizlerine yağan.
Sana hak dilinin ölümünden söz edeceğim
Çok uzak zamanlardan
Anımsatılması hiçliğe dönüştür.
Sana sözün ölümünden söz edeceğim
Ki her yetkin söz ve sözcü onun karşısında boyun eğer.
Sana kalbin işaretlerinden söz edeceğim
Ondan geriye çürük bir yapı kalır sadece.
And olsun pak aşkına
Sana o halkın tavrından söz edeceğim ki
Dört ayaklı canlıları bile iyiliğin farkındaydılar
Tümü geçmişte kaldı artık, ne izleri kaldı ne de tozları
Ad kavminin akıbeti ve virane Eram sarayı gibi
Hiçbir işaret yok artık.
Geriye öyle bir halk kitlesi bırakıldı ki
Yolunu yitirmiş, boşluğa tapıyorlar.
Dilsiz, dudaksız halk yığınından daha cahil
Sürüngenlerden bile daha aşağı yaratıklar.
(Tanıtım Bülteninden)