Felsefe isteyen ve kişisel bir söylem yerine tanıtlama ve kavramsal sağınlık bekleyen okur Kaufmann'da tam tersini bulacak, kişisel-kültürel eleştirinin felsefe üzerine uygulanmasının enteresan bir örneği ile karşılaşacaktır. Kaufmann'ın çözmeyi üstlendiği problem "anlığın keşfi"nden daha azı değildir, ve gene de Kaufmann bu iş için tanıtlama gibi bir istemin bütünüyle gereksiz olduğunu, aslında böyle bir istemin insan usunun gelişiminin önüne bir "engel" çıkardığını düşünür. Buna göre Hegel'in felsefi çabayı yeniden diriltebilmek ve modern dünya için sağlığına yeniden kavuşturabilmek için önemini öylesine vurguladığı kurgul-kavramsal yöntemin sözü bile edilmez, Mantık Bilimi bütünüyle bir yana bırakılır, ve bunun yerine Hegel'in kendisinin bir "gençlik yapıtı" olarak gördüğü Görüngübilim neredeyse felsefesinin bütünü olarak alınır. Bilimsel görgücüler ve mantıksal pozitivistler, giderek nihilistler, materyalistler ve postmodernistler bile "felsefe" yaparken ve kendi kişisel olgusallık tablolarını çizerken, niçin yazınsal eleştirmenler böyle bir doyumdan yoksun kalsınlar? Kaufmann'ın çalışması hiç kuşkusuz Goethe, Kant ve Hegel üzerine yazılabilecek en az özsel, en az derin açımlamalar arasındadır. Ama eğer kültürel bir inceleme için aşırı olacak felsefi ölçütlerden vazgeçersek, çalışma yaratıcı bir hermeneutik ustasının ürünüdür ve bu niteliği ile açıkça pekçok felsefecinin hermeneutik uyuşukluğuna ciddi katkılarda bulunacak bir girişimdir. -Aziz Yardımlı- (Tanıtım Bülteninden)Sayfa Sayısı: 200Baskı Yılı: 2014Dili: TürkçeYayınevi: İdea Yayınevi
Sayfa Sayısı : 200
İlk Baskı Yılı : 1995
Dil : Türkçe